Balıkçılık Sezonu Açıldı…

1 Eylül’de balıkçılık sezonu açıldı. Bu sezonunun nasıl geçeceği konusunda bilimsel verilerle konuşmak şu an mümkün değil. Ülkemiz için önemli olan balık türleri için (başta hamsi, palamut, lüfer, istavrit, vb.) mutlaka izleme programlarının başlatılması ve sürekli devam etmesi gerekir. T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, son iki yıldır hamsi ve lüfer balığı için bu programları başlattı. Fakat araştırmalar yeni olduğundan sonuçlarını almamız için biraz zamana ihtiyaç var.


Sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması ve su ürünleri kaynaklarının korunması için balık stoklarının mevcut durumları tespit edilmeli ve avlanabilecek oranlar belirlenerek balıkçılara tahsis edilmesi gerekir. Avcılıkta kota sistemi ülkemizde olmadığı için balık stoklarımızda ciddi azalmalar var. Geçen yıl balıkçılarımız kötü bir sezon geçirdi. Bu yılın daha iyi geçmesini umuyoruz. Fakat balıkçılık kaynakları ile balıkçılık kapasitesi arasında oran iyi ayarlanmadığı sürece bunu gerçekleştirmek biraz zor.


2012 yılı istatistiklerine göre, balıkçı filomuzda 20289 adet tekne bulunmaktadır. Bakanlık balıkçılık kapasitesini azaltmak amacıyla, 2012 yılında yayınladığı tebliğ ile balıkçı teknelerini avcılıktan çıkarılması karşılığında satın almaya başlamıştır. 2013 yılında yaklaşık 400 tekne balıkçı filosundan çıkarılmıştır. Satın alınan bu tekneler daha çok avcılık faaliyeti yapmayan eski tekneler ve küçük boya sahip tekneler olmuştur. Aslında balık stokları üzerinde aşırı avcılığa yol açan balıkçı teknelerinin filodan çıkarılması gerekir. Başlatılan bu programın devam etmesi sürdürülebilir balıkçılık açısından önemlidir.


Balıkçılıkta en önemli sorun, yasa dışı avcılığın olması ve denetimlerin yetersizliğidir. 1380 sayılı Su ürünleri Kanunu ile 1971 yılından beri Marmara Denizi’nde trol avcılığı yasak olmasına rağmen, illegal avcılık devam etmektedir. Bir iç denizimizde gerekli denetim ve kontrollerin yapılmaması yasadışı avcılığın daha da artmasına yol açmaktadır.


Balıkçılarımız, balıkçılık yönetiminde alınan tüm kararlara uymak zorundadır. Ağların göz açıklığı, ağların boyları, bölge yasakları, tür yasakları, balıkların ilk avlanabilir boyları ve zaman yasakları balıkların nesillerini koruması açısından çok önemlidir. Bunlar uyulmadığı takdirde stoklarda azalmalar devam edecektir.


Balık stoklarımız birçok faktörün etkisi altındadır. Bu faktörler; yeni istilacı türlerin ülkemiz sularına giriş yapması, iklim değişikliği, deniz kirliği, balık avcılığı vb. Bunlardan en önemlisi ve kontrol edilebilen faktör balıkçılıktır. Bu yüzden balıkçılarımızın su ürünleri tebliğinde ilan edilen yönetimsel kararlara uyması sürdürülebilirlik açısından gereklidir.